Klima arızalandı.”Neden arızalandı?” deyip, kızmayacaksın.
Cihazın arıza yapmasını kabul edeceksin.
“Başım dönüyor rahat yürüyemiyorum.
Neden dönüyor?” deyip feryat figen etmeyeceksin.
Hastalığı, hastalanmayı kabul edeceksin.
“Çocuklar hanımı elimden aldılar.
Hanım benimle ilgilenmiyor, Eyvah hanım elden gitti” deyip,
kızmayacak ve böyle şeyleri kabul edeceksin.
Belime, dizime gelen ağrıların, “İşte ondan, işte ondan (yaşlılıktan)” deyip,
yaşlanmayı kabul edeceksin.
“Herkes senin gibi düşünüp davranmıyor, çözüm için farklı şeyler üretmiyor.” deyip üzülmeyeceksin.
İnsan olan her yerde farklılığı kabul edeceksin.
Bir zamanlar “veren ellerin, alan eller olabileceğini,
alan ellerin de veren el olabileceğini,
dosttan ihanetin, düşmandan merhametin” gelebileceğini kabul edeceksin.
Yine kabul edeceksin ki,
dost bildiğin düşman, düşman bildiğin dost olabiliyormuş.
Bir zamanlar, “doğru bildiğin yanlışları durmadan tekrarlamış olduğunu” kabul edeceksin. (Sigara içmek gibi..)
“Ben hiç yanlış yapmam” deyip, yanlışlarında ısrar etmeyeceksin.
Geldiğin yerden uzaklaşıp, gideceğin yere yaklaştığını,
nice doğru sandığın değerlerin değiştiğini kabul edeceksin.
Yaşlanmayı; “Ben hiç yaşlanmam demeden, kabul edeceksin.
Hastalanmayı, yorulmayı, bıkkınlığı, durgunluğu kısaca olumsuzlukların varlığını, başına geldiği zaman veya gelebileceklerini kabul edeceksin.
Allah ve Resulünün emrinden uzak yaşamanın bir gün aleyhinde şahitlik yapacağını kabul edeceksin.
Zerre kadar bile olsa yaptığın iyiliklerin lehinde şahitlik yapacağını kabul edeceksin.
Güzel ahlakın kalbe huzur verdiğini, kötü ahlak ve inançsızlığın kalbi rahatsız ettiğini kabul edeceksin.
Yine kabul edeceksin ki giden gelmiyor, ölüm var.
“Her nefis ölümü tadacaktır.
“Sevgileri, hoşgörüyü, sabrı, tövbe istiğfarları kusur ve hatalarımızdan kurtulmak için, af ve özür dilemeyi, sıkıntıların birer imtihan olduğunu, yaratılmış olarak, “insanın başıboş bırakılmayacağını” ve en önemlisi de,
kusursuz insan olmayacağını, insanları kusurlarıyla sevmeyi kabul edeceksin.
Kabullenişimiz daim, şuurumuz açık, kalbimiz Allah ve Resulünden, bilgimiz Kuran ve sünnetten, insanlığımız güzel ahlaktan, sabrımız itaatten, söz ve davranışımız adaletten yana olsun.
Kabullenişimiz mübarek olsun.
Zira pek çoğumuz gerçekle yüz yüze gelmeden kabullenemiyor.
Ölmeden evvel ölemiyor. Nefsini terbiye edemiyor.
Tövbe’den haberdar olanlara,
hata ve kusurlarını kabul edip,
tövbe istifsar edenlere selam olsun.