|
|
|
Mahir EYÜBOĞLU
Eğitimci
İletişimci - Yazar
|
Sen hemşerim,
Yeşildağ’ın neresindensin?
Bildiklerimden mi,
Yoksa bilmediklerimden misin?
İki memleketi vardır insanın,
Doğduğu ve doyduğu,
Doyurabiliyor musun karnını,
Doğduğun memlekette?
Yoksa, ekmek davasına,
Hasret misin sılaya gurbette?
Sen hemşerim,
Çocukluğunu anarken,
Soğuk kış gecelerini hatırlar,
Yazın harmanda top oynar,
Saman tozunun nasıl yaktığını,
Ayaklarına kargıların battığını,
Anlatıyor musun çocuklarına?
Sen hemşerim,
Madden doyduğun gibi,
Manen de doyduğunu,
Seni doyuracak ilim ehli olduğunu,
Söyleyebiliyor musun çocuklarına?
Sen hemşerim,
Malayani mi, şeytani mi,
Yoksa rahmani mi,
Hangi ortamda büyüdün?
Anlatabiliyor musun yakınlarına?
Sen hemşerim,
Şimdi ne veriyorsun
Çocuklarına, çocukluğundan?
Bir yudum rahmet mi?
Yoksa içi boş bir sürü zahmet mi?
Sen hemşerim,
Yaratılış gayeni bilerek mi büyüdün?
Yaratılış gayeni bilerek mi yaşıyorsun?
İbadetlerin sana, senin olsun,
Haber ver insanlığından bana.
Adam gibi, insanca, yaşayabiliyor musun?
Sen hemşerim,
İki insanın arasını yapanlardan mısın?
Yoksa lafa laf katıp, gıybet edip,
iftira atanlardan mısın?
Sen hemşerim,
Anne ve babanla gurur duyan,
İsimleri rahmetle anılan,
Çocuklarına da böyle örnek olan,
İlim irfan ehli misin?
Yoksa hâlâ cehalete bekçi misin?
Sen hemşerim,
Hem kendine, hem başkasına,
Hem eşine, hem dostuna,
Hayırda yarışan mısın?
Yoksa dedikoduya karışan mısın?
Sen hemşerim,
Nasıl bilinirsin toplumda?
Merhametli, hayır sever,
müşfik, cömert yahut katı yürekli
Hatır gönül sayan gönül ehli,
Büyük küçük, herkese şefkatli?
Sen hemşerim,
Toplumda nasıl bilinirsin?
Asık suratlı, kendini beğenmiş,
Buz gibi soğuk,
gurur ve kibir ehli misin?
Sen hemşerim,
Allah ve peygamberden habersiz,
Haramlarla doyan, doyuran,
Haram helal fark etmez,
Sen hele ver,
Bu kulun hepsini yer,
Diyenlerden misin?
Sen hemşerim,
Güneş görmeyen meyve olgunlaşmaz,
Olgun meyve ile beslenmek yerine,
Ham meyveye itibar edenlerden misin?
Sen hemşerim,
Kaba ağaç dalıyla gürler deyip,
Hemşerisine sahip çıkan,
El elle, harman yelle kalkar deyip,
Alttan tutup kaldırmasını bilenlerden misin?
Sen hemşerin,
Tutabileceği sözü veren,
Söz verince tutan,
Söz vermenin önemini bilen,
Eş dost herkese güven
Verenlerden misin?
Sen hemşerim,
Yeşildağ’ın huzur veren yeşilinden mi,
Yoksa dağın sert kayalarından,
Kalp kırıp, baş delenlerinden misin?
Sen hemşerim sen,
Kimsin kimlerdensin?
Tanıt bana kendini varsa,
İlim çeşmenden su içeyim,
Ekmek teknenden yiyeyim,
Değilse nerden bileyim,
A benim aslan hemşerim,
Söyle bana kimsin sen….
Sen hemşerim, sen,
Buğday ekmeğin yoksa,
Buğday dilin de mi yok,
Güzel bakıp güzel gören,
Güzele gönül verenlerden misin?
Yoksa aklıyla inanıp da,
Kalbiyle inkâr edenlerden misin?
|