2020-2021 Dönemi Burslar hakkında önemli duyuru...
 
 
 
 
 
 

E- Devlet Sistemi
Namaz Vakitleri
Seçmen Bilgileri 
Resmi Gazete
Motorlu Taşıt Vergisi Sorgulama
 

devamı...



Yatak Odası...12.04.2009
Anasayfa  »  Yazarlar » Mahir Eyüboğlu »  Yatak Odası...12.04.2009

Mahir EYÜBOĞLU
Eğitimci
İletişimci - Yazar

Üreten olma konusunda daima kendimi sorgulamışımdır.
Ürettiğim değerlerle tükettiğim değerleri
kıyaslamayı severim. Bu beni öz eleştiriye götürür.
“Ben neler üretmeliyim?” “Ben neleri neden tüketmeliyim?”
“Amacım mutlu ve huzurlu olmak değil mi?”
“Öyleyse ben; Her konuda farklı sevgiler üretmeliyim.”
Çünkü; eğer ben, annemi, babamı, eşimi,
çocuklarımı, ilişki kurduğum insanları,
kaybetmemek ve onların sevgilerinden
mahrum olmak istemiyorsam sevgilerim adıma mücadele etmeliyim.”
Bana göre bir evin en önemli odası yatak odasıdır.
Orada nice güzel değerler, ya üretilir ya da tüketilir.
Yatak odasında üretilen, sevgi, saygı ve sorumluluk değerleri
diğer odalara olumlu yansıdığı gibi, tüketilenler de olumsuz yansır.
Yatak odasına temel değerler tüketiliyorsa, diğer odalarda iflasla karşılanılır.
Yatak odasından güle oynaya çıkanlar, diğer odalarında bayram ederler.
Yatak odasından asık suratla hapşırarak çıkanlarsa,
diğer odalarda gürültü yapar ve zatürye nöbetine yakalanırlar.
Yatak odasında tebessüm edenler, başka odalarda kahkaha atarlar…
Evet, üreten insan olmayı mı amaçlamalıyız,
Yoksa tüketen insan olmayı mı?
Hayırlı şeyleri üreten insan olmayı öğrenmek,
ta çocukluk yıllarında başlar.
Bir çocuk anne ve babasını daima model, örnek alır.
Onları takip ve taklit eder.
Onlar gibi olmayı, olabilmeyi hedefler.
Çünkü, anne baba bir çocuğun onay makamıdır.
Yetişkin insanlarda bazen, anne ve babanın davranışı olumlu yansıtılırken,
bazen de olumsuz yansımalar görülür. Nice olumsuz ve kötü bir ortam içinde
yetişmiş olan insanlar bunları kendi çocuklarına olumlu yansıtırlar.
Kimileri aynen yansıtıp; “ ben anamdan babamdan bunları gördüm” deyip,
iyi ve güzelin peşine düşmezler.
İyilik ve güzelliği üreten insan olmak yerine,
kötülüğü ve huzursuzluğu üretmeye devam ederler.
Kendini yenilemeyen, huzuru aramayan,
Fikri sabit “ benim dediğim ve yaptığım doğrudur”
Diyen insanlara bir şey anlatmak ne de zordur.
Halbuki, ürettiği değerlerin faydalımı, zararlı mı, hayırlı mı şerli, huzur ve mutluluk veren mi, değil mi, olup olmadığını sorgulamasını bilen insan olmak gerekir.
“Ben söz ve davranışlarımla, ilişki kurduğum insanların mutlu ve huzurlu olmasına vesile olabiliyor muyum?” “Nazik ve kibar mıyım?” “Nezaket ve edepten nasipli miyim?”
“Sükunetle mi yoksa bağırarak mı konuşuyorum?”
“Karşımdaki kişiyi taktir etmesini bilir miyim?”
“Yaptığı iyilik ve güzelliklere, teşekkür etmesini bilir miyim?”
“Benden istenen veya istenmeyen şeyleri yerine getirebiliyor muyum?”
“Benim istediklerim veya istemediklerim,
karşımdaki kişilerce beğeniliyor mu, beğenilmiyor mu?”
“Genelde hoş görü sahibi miyim, yoksa hor görü sahibi miyim?”
“Ekilmeden çıkan ve üreyen dikenlerimi,
(fitraten doğuştan gelen, güzel olmayan yanlarımı),
ıslah etmesini biliyor muyum?” “Yoksa batsın diye yeni dikenler mi ekiyorum?”
“Tohumu nasıl ıslah edeceğimi biliyor ve istiyor muyum?”
“Nefis terbiyesine ihtiyaç duyanlardan mıyım?”
“Nefsini emrine uyanlardan mıyım?”
“Islah edilmiş tohumları, tahlil edilmiş toprağa ekmesini bilenlerden miyim?”
Kendini değiştirmeyi amaçlayan insanlar kendine,
Bu ve buna benzer onlarca yüzlerce soru sorar.
Çünkü sorumluluk, önce insanın kendine soru sormasıyla başlar.
Sorulara cevaplar vermeye başladıkça olgunlaşır.
Ah ahhh, beni bir dinleyen olsa da sabahlara kadar konuşsam..!
Şöyle bir düşünüyorum da; Tohumu ve dikenleri, ıslah etmekten,
daha zor olanı nedir biliyor musunuz?
İnsanı ve insanoğlunu ıslah etmektir…!
Ama olmaz değil. Bütün cevap bir kelimenin içinde gizli.
“İstemek, istemek, istemek.” İsteyen insan hedefine mutlaka ulaşır.
Eğer bir insan; Huzur, başarı ve mutluluk istiyorsa,
En zor şartlar da bile olsa ona ulaşabilir.
Sahip olduğu veya olamadığı her şeyin,
Bir imtihan olduğunu unutmayanlara ne mutlu,
İstemeyenlere gelince, onlar; Otsu yaşamaya zaten devam ediyorlar...
 


» Yorumlar
Listelenecek Kayıt Bulunamadı.


» Yorum Ekle
Ad Soyad :
Yorum :
Geri